Raporun tamamına ulaşmak için tıklayınız.
Yazar: Abdulkadir Furkan BAŞGELEN, Stj.Avukat, abdulkadirbasgelen@hotmail.com.
Rapor Kabul Tarihi/Accepted: 13.06.2024.
Rapor Danışmanı: Yasin KAYACI.
Atıf/Citation: BAŞGELEN, Abdulkadir Furkan. Uluslarası Yardım Çağrısı ve 6 Şubat Depreminin Sonuçları. Ed.Nurullah Enes Süheyl Belada. ENHAR (2024). s.7-23.
ÖZET
6 Şubat 2023 tarihinde 11 ilde yaşanan deprem sonucunda 53 bin kişi vefat etmiş 122 binden fazla kişi ise yaralanmıştır. İşbu rapor; 6 Şubat 2023 tarihli depremler sonrasında ilan edilen uluslararası yardım çağrısı hakkında bilgi verilmek üzere hazırlanmıştır. Daha çok 2.Dünya Savaşından sonra popülerlik kazanmış olan uluslararası yardım çağrısı; ilk olarak 20.yy’da kurulan Kızılhaç ve Kızılay ile başlanmış devamında da BM tarafından oluşturulan komisyonlar ve yönetmeliklerle devam etmiştir. BM tarafından atılan ilk somut adım 26 Haziran 1945 tarihli 110 maddeden oluşan ve Türkiye tarafından da 15 Ağustos 1945 tarihinde imzalanmış antlaşmadır. Bu antlaşma sonucunda üye devletlerden birisinde gerçekleşen afet sonrasında diğer devletlerin de yardımda bulunacağı taahhütü verilmiştir. Bu konuda en son 2008 yılında BM İnsan Hakları Komisyonu tarafından bir bildiri yayınlanmıştır. Uluslararası yardım çağrısının niteliği uzun yıllar tartışılmış ve hala da tartışılmaya devam etmektedir. Baskın nitelikte ve çoğunluğun hemfikir olduğu aynı zamanda tarafımızca da kabul edilen görüşe göre ise; tek taraflı bir hukuki işlem niteliğindedir. Çünkü yapılan çağrı tek taraflı olarak iletilmekte ve BM komisyonu üyeleri tarafından bir yardım yükümlülüğü doğurmaktadır.
Uluslararası yardım çağrısı devletlerin afetler karşısında yerel güçleri ile yavaş kalacağı durumlar sonucunda başvurduğu bir durumdur. Her devletin kendi iç düzenlemelerine göre çağrının nasıl ve neden yapılacağı belirlenmiştir. Ülkemizde de bu doğrultuda Türkiye Afet Müdahale Eylem Planı çıkarılmıştır. Bu planda afetler 4 seviyeye ayırılmış ve her seviye için ayrı bir müdahale türü belirlenmiştir. 6 Şubat depreminde 4.seviye ilan edilmiş ve uluslararası yardım çağrısında bulunulmuştur.
Türkiye uluslararası yardım konusunda dünyanın önde gelen devletlerindendir. Milli hasılaya oranla yapılan yardımlar konusunda yıllarca en tepede olmuş ve yapılan toplam yardım miktarlarında da hep en üstlerde bulunmuştur. Bunun meyveleri de yaşamış olduğumuz yüzyılın felaketinde kendisini göstermiştir. Gerek ulusal gerekse uluslararası STK’lar nezdinde çok büyük yardımlar toplanmıştır. AFAD tarafından açıklanan rapora göre yapılan bağış kampanyasında 133.216.444,43 TL yardım toplanmıştır. 01.03.2024 tarihinde yapılan açıklamada ise toplanan yardımdan 83.784.910, 635 TL harcama yapılmıştır. Bunun dışında da 3 numaralı tabloda da yer aldığı üzere Arap ülkelerinden çok büyük yardımlar gelmiştir.
6 Şubat depreminde de 4.seviye yani en üst seviye ilan edilmiştir. Dönemin İç İşleri Bakanı Süleyman SOYLU bu durumu açıklamış ve yardım çağrısının gerekli olduğunu izah etmiştir. Her ne kadar devletlerin afetlerden kendi imkanları ile üstesinden gelmesi güç göstergesi olsa da bazı zamanlarda imkanlar tam anlamıyla yeterli olmayabilir. Bu sebeple yapılan yardım çağrısının gerekliliği 6 Şubat depremi özelinde yerinde olduğu değerlendirilmektedir.
Deprem diplomasisi; ilk olarak Yunanistan-Türkiye ikili ilişkilerinde ortaya çıkmış bir kavramdır. Kısaca özetlemek gerekirse ikili ilişkileri sallantıda bulunan yahut kötü durumda olan devletlerin doğal afetler sonucunda birbirlerine yardım ederek aradaki buzları eritme çabası olarak söyleyebiliriz. 6 Şubat depreminde ise Ermenistan ve Yunanistan devletlerinin yolladığı yardımları örnek verebiliriz.
Yardım çağrısı gerek yapılırken gerekse de diğer devletlerin talepleri/teklifleri incelenirken dikkat edilmesi gereken birçok husus vardır. Bunlar özetle yardımın türü ve bu türdeki ihtiyacın gereklilik seviyesi, ülkelerin ikili ilişkilerinin durumu yardım ile güdülen saikin siyasi bir nitelik mi yoksa tamamen insani bir amaç mı güttüğü gibi unsurlar önemli olmaktadır.
Raporun tamamına ulaşmak için tıklayınız.